Merhaba, Dün (26 Mayıs), Sel Yayıncılık, Mimar Sinan Güzel Sanat Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü ve TMMOB İstanbul Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi işbirliğiyle, Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesindeki bir konferans salonunda dünyaca ünlü Marksist David Harvey’i dinleme şansımız oldu. Harvey Gezi Parkı protestoları sürecinde de Türkiye’ye gelmişti. Harvey’in kim olduğuna dair ayrıntılı bilgi şurada gayet güzel verilmiş. Bu yazıda sadece bu sunuma ilişkin izlenimlerimi paylaşmak istiyorum: Harvey Türkçeye yeni çevrilen “On Yedi Çelişki ve Kapitalizmin Sonu” kitabı çerçevesinden bir sunum yaptı. (Kitabı henüz okumadım ama okunması gereken bir kitap olduğu çok açık. Şimdiden kitabı herkese tavsiye ederim.) Harvey sunumuna günümüz ilişkilerini anlayabilmek için, eski teorilere tarihsellik perspektifini kaybetmeden bakmak gerekliliğini vurgulayarak başladı. Bu noktanın ardından kapitalizmin bazı temel çelişkileri üzerinde durdu. Bunların başında da kullanım değeri ve değişim değeri arasındaki farktan doğan çelişkiler vardı. Değer ve temsil arasındaki çelişkinin kritik olduğu vurgusundan hareketle, para, teknoloji, konut gibi alanlarla bu durum örneklendirildi. Bence Harvey'in burada yaptığı “temsil”in, temsil ettiği şeyi bozduğu (ör: para) vurgusu çok çok önemli. (Dinlerken aklıma temsili demokrasi geldi.) Harvey’e göre; 2008 krizinin temelindeki çelişkileri ve krizin yarattığı mülksüzleştirmeyi anlamaya çalışırken, kapitalizmin 70’lerin sonlarıyla pazar ve işgücü olarak dünya çapında genişlemesine rağmen özellikle merkez ülkelerde sermayenin düşük büyüme hızına saplanması, ancak karşı hareketlere karşı sermayenin çok dirençli olması analiz edilmesi gereken kritik noktalardır. Bu çerçevede, sermaye açısından dünya çapında bu birleşik büyümenin nasıl devam edeceği konusu sermaye için ciddi bir sorun olarak ön plana çıkmaktadır. Öte yandan sermayenin üretkenlik gelişimine ek olarak spekülasyon ve varlık değerleri üzerinden (buna fikri mülkiyet hakları da dahil) kendini yeniden ürettiği / birikimi genişlettiği, bir başka deyişle ürün yaratmaya ek olarak bir şeye sahip olmak ve bir şeyin değerini speküle etmek üzerinden yeni birikim alanları oluşturulduğu vurgusu bence oldukça önemli. ABD dışında Brezilya ve Türkiye gibi ülkeleri de spekülatif patlamaya örnek gösteren Harvey, finansal kuruluşlar, konut pazarı ve mülkiyet değeri gibi unsurların gelişimine dikkat çekti. Buna ek olarak Harvey, sermayenin yeni genişleme alanları için, çevre (doğa), kentleşme (mekan) gibi örnekler vererek bunların sürdürülebilir bir kentleşmeye / yaşama hizmet etmediğini, aksine hak ihlali olduğunu çokça vurguladı. Bu bağlamda, Gezi parkını da içeren “occupy - işgal et” eylemlerinin evrensel yabancılaşmaya (doğadan kopuş) karşı, “kent hakkı” bağlamında önemli olduğu anlamını çıkartabiliriz. Ağırlıkla İstanbul’da olan lüks ama satılamayan evler ve İstanbul'un tuhaf coğrafi genişlemesi de buna örnek olarak verilebilir. Harvey’in değindiği bir diğer nokta da, değerin üretimi ile değerin realizasyonunun (gerçekleşme) mekânsal olarak ve getiri açısından birbirinden ayrılmasıydı. Ör: Apple üreticisi sermaye sınıfı ile Apple’ı satan sermaye sınıfı için sermayenin geri dönüş oranları arasındaki ciddi fark - artık dünyada değeri realize edenlerin getiri oranları çok daha yüksek. Harvey, bu durumu çağdaş emperyalizmin özü olarak tanımladı ve bence üzerinde durulması gereken bir nokta da budur. Zira çok açıktır ki, değer aktarımı sürecinde doğan farklar artık değer üretiminde oluşan aktarımdan çok daha fazladır. Bu noktada ticaret sermayesinin rolü üretken sermayeye göre genişlemiş durumdadır. Bu nedenle Harvey, değerin üretim aşaması ile gerçekleşme aşamasının birbirinden farklı sınıf ilişkilerini temsil ettiğini ve ABD’de realizasyon sürecinin ağırlığı gibi vurgular üzerinden sermayenin çelişkili birlikteliğini örneklendirdi. Sunumun sonuç kısmında ise kapitalist sisteme alternatif oluşturabilmek adına, değerlerin ücretsiz olmasını talep etmenin (eğitim, sağlık, konut gibi) ve bunların birer insan hakkı olduğunu vurgulamanın anti-kapitalist hareketin temelleri olması gerektiği ve ihtiyaçların değer üretiminin önüne geçmesinin bir gereklilik olduğu şeklinde bir düşünce çerçevesinin yeni bir siyasal alan yaratmak konusunda kritik olduğu vurgulandı. Harvey’in sunumu ana hatlarıyla bu şekildeydi. Açıkçası bu tip sunumlarda bence en önemli nokta, sunuş sonrası kafamızda neleri cevapladığımızdan ziyade ne gibi yeni sorular ve yeni düşünce alanları üretebildiğimizdir. Kapitalizmin içsel çelişkilerini teorik olarak anlayabilmek için okumalar yapmak; günümüzdeki sorunlara karşı çözüm önerileri geliştirebilmek noktasında ise yeni sınıf ilişkilerini kavrayabilmek/gözlemlemek önemlidir diyebiliriz. Özellikle Türkiye gibi geç kapitalistleşmenin getirdiği özgün sorunları olan bir ülkede siyasi hamleler geliştirmek konusunda “yeni siyasi alan yaratma” pratiği önerisi ile daha önce de karşılaşmıştım ve artık güncel siyasal tıkanıklık sürecinde bu daha da önemli. Bu "yeni siyasal alan" sanırım bir siyasi parti hareketinden ziyade eylemsel hareketliliği işaret ediyor. Son olarak Harvey gibi bir politik iktisatçıyı dinleme şansını bize sunanlara teşekkürlerimi iletirim. Böyle hocaların gelmesi Türkiye’nin düşünsel birikimini yukarılara taşıyan önemli unsurlardan biridir. Bu sunumdan kafamda yeni sorular ve okunması gereken yeni kitaplar listesi ile ayrıldım. Umarım, (son günlerdeki geniş grev/direniş sürecini de düşünürsek) Türkiye’de toplumun çok büyük bir kısmını oluşturan işçi sınıfının hayat şartlarını ileriye taşımak için düşünsel ve eylemsel gelişmeler ve talepler devam eder. Bu şekilde meşhur “sanayi – üniversite işbirliği” vurgusunu “akademi – işçi sınıfı” ortaklığına dönüştürebiliriz diye düşünüyorum. Not: Yorumlarımı genelde facebook'a yaptığım için web-sitemi epey ihmal etmiştim. Siteye yazmak için güzel bir neden oldu. :) Bu türden organizasyonları kendi üniversitemizde görmek dileğiyle… Selamlar.
1 Comment
st vincent de paul society
7/11/2015 02:34:57 am
Merhaba,
Reply
Leave a Reply. |
AuthorMuhtelif notlar... Archives
Kasım 2017
Categories |